ING ÇALIŞAN YORUMLARI: ING BANK’TA ESNEK ÇALIŞMA MODELİ “FLEXING” DÖNEMİ BAŞLADI
ING
Bank’ın yalnızca müşterilerinin değil çalışanların da hayatını kolaylaştırmak
amacıyla başlattığı, Türkiye’de bankacılık sektöründe bir ilk olan FlexING
programı, esnek çalışma saatleri ve çalışma yeri, kariyer ve yan hak
uygulamalarında esneklik sağlayacak bir dizi yeniliği içeriyor.
ING
Bank’ın 2020 vizyonunu belirlemek üzere gerçekleştirilen Birlikte Yaratma
Atölyesi’nde (Co-Creation Workshop) oluşturulan
“Yeni Çalışma Modelleri Proje Grubu” tarafından sunulan ve İnsan
Kaynakları Stratejik İş Ortaklıkları Bölümü tarafından geliştirilen FlexING
programı, pilot uygulamaların ardından Ekim ayı itibarıyla banka genelinde
uygulanmaya başladı.
FlexING
programını tanıtan ING Bank İK ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı ve İcra
Kurulu Üyesi Seçil Refik, “FlexING, Türkiye’de bankacılık sektöründe ilk kez
gerçekleştirilen ve oldukça geniş kapsamlı bir program. FlexING ile bankamız ve
iştiraklerimizde çalışan ING’liler iş hayatlarını artık kendileri
programlayacaklar. Sosyal hayatlarındaki ihtiyaçları ile iş hayatlarını dengeli
bir şekilde yönetebilecekler. Bu sayede verimliliğin ve memnuniyetin de
artacağına inanıyoruz. FlexING’le yenilikçi bakış açımızı müşterilerimize
sunduğumuz hizmetlerin yanı sıra insan kaynakları stratejilerimize ve
uygumalarımıza da yansıtmış oluyoruz. FlexING,
ING Bank’ın en çok çalışılmak istenen banka olma hedefine de büyük katkı
sağlayacak” dedi.
ING
Bank çalışanları iş yaşamlarını kendileri programlıyor
FlexING
programı sayesinde ING Bank çalışanları, 4 ana başlık altında iş hayatlarını
kendileri programlayacaklar, sosyal hayatlarındaki ihtiyaçları ile iş
yaşamlarını dengeli bir şekilde yönetebilecekler. Programda yer alan
“SaatlerimFlexi” uygulaması, esnek çalışma saatleri ve yarı zamanlı çalışma
olanağı sunarken, “YerimFlexi” uygulaması ise çalışanlara uzaktan çalışma
imkanı veriyor ve ayda 2 gün çalışma yerinin çalışan tarafından seçilmesine
olanak sağlıyor. FlexING kapsamındaki “KariyerimFlexi” uygulaması da
çalışanlara profesyonel anlamda uzmanlaştıkları alanlardan farklı alanları
tanıma ve kendilerini iş hayatı dışında geliştirme fırsatı sunuyor.
KariyerimFlexi altında oluşturulan bir çeşit rotasyon programı “Turuncu Misafir”
uygulamasında ise tüm banka çalışanlarına mevcut pozisyonlarından farklı olarak
diğer departmanları 5 gün boyunca görme ve deneyimleme fırsatı sunuluyor.
“Turuncu Mola” da çalışanlara ilgi alanlarında kendilerine zaman ve fırsat
yaratabilmeleri için 3 aya kadar ücretsiz izin imkanı tanırken “Hayalim
Turuncu” uygulaması da profesyonel işleri dışında toplumsal fayda sağlamak
amacıyla sosyal alanlarda da çalışmak isteyenlere 3 aya kadar ücretli izin
fırsatı sunuyor.
“İzin,
Kıyafet ve Ödüllendirme” konularına odaklanan FaydamFlexi uygulaması ise ING
Bank çalışanlarına yan haklarda esneklik sağlıyor. FaydamFlexi’nin alt ürünü
Hoş geldin izni ile çalışanlar işe başladıkları andan itibaren bir yıl içinde 5
günlük izin kullanabiliyor ya da ilkokul çağındaki çocuklarına okulun ilk
gününde ”İlk Gün Okul İzni” sayesinde eşlik edebiliyorlar. Şube çalışanları ise
hiç ummadıkları bir anda şubelerine gelen ödül paketleriyle haftanın ‘Turuncu
Şube’si ya da ‘Turuncu Çalışan’ı seçilebiliyor.
ING
Bank’ın “Eski Köye Yeni Âdet” getiren yenilikçi bakış açısı ile tasarladığı
program, hem bankacılık hem de iş hayatı için oldukça cesur ve iddialı bir
girişim. FlexING programı ile iş-özel hayat dengesi sağlanarak çalışanların
motivasyon ve bağlılıklarının artırılmasının yanı sıra iş verimliliği, iş
etkinliği, zaman tasarrufu ve sürdürülebilirlik konularına da katkı sağlanması
hedefleniyor.
Sosyal
Olanaklar
'En
Çok Çalışılmak İstenen Kurum' olma hedefimiz doğrultusunda, çalışanlarımızın
memnuniyeti bizim için öncelikli.
ING
Bank olarak, sağladığımız sosyal olanaklar ile çalışanlarımızın memnuniyetini
yükseltmeyi hedefliyoruz.
Grup
Sağlık Sigortası: Tüm çalışanlarımız SGK kapsamında olmalarının yanı sıra;
kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları Acıbadem Özel Grup
Sağlık Sigortası’nın kapsamındadırlar.
Grup
Hayat Sigortası: Tüm çalışanlarımız, işe girdikleri günden itibaren özel grup
hayat sigortası teminatı altına alınır. Tazminat, personelin malulen emekli
olması halinde kendisine, vefatı halinde ise yasal mirasçılarına sigorta
şirketi tarafından ödenmektedir.
Grup
Emeklilik Planı: Dileyen çalışanlarımız, ING Emeklilik'in Bankamıza özel
koşullarda hazırladığı Grup Emeklilik Planına dahil olabilirler. Grup Emeklilik
planına dahil olan personel, brüt maaşlarının en az % 2'si kadar prim
ödemelidir. Bu prime Bankamız da % 2 oranında katkıda bulunmaktadır.
Ulaşım:
Genel Müdürlük çalışanları ve İstanbul'da hizmet veren bazı şube
çalışanlarımıza servis imkanı sunulmaktadır. Fazla mesai yapan Genel Müdürlük
çalışanlarımız için mesai servislerimiz ve taksiyle ulaşım olanağımız
mevcuttur.
Yemek:
Çalışanlarımızın öğle yemekleri, şubelerimizde yemek fişi uygulaması, Genel
Müdürlük’te ise yemekhane hizmeti ile karşılanmaktadır. Fazla mesai yapan
çalışanlarımız için de yemek hizmetimiz mevcuttur.
İzin:
Ücretli izin sürelerimiz İş Kanunu doğrultusunda ayarlanmıştır. Hizmet yılı 1
yıldan 5 yıla kadar olan çalışanlarımız için 14 gün, 5 yıldan 15 yıla kadar
olanlar için 20 gün, 15 yıldan fazla olanlar için ise 26 gündür.
ING
Bank’ta yetki tüm çalışanlarda
ING
Bank İnsan Kaynakları ve iletişim Genel Müdür Yardımcısı Seçil Refik, İK
departmanı olarak en çok dikkat ettikleri konuların başın da çalışanların
fikrini alma ve onları süreçlere dahil edip yetkilendirmenin geldiğini vurguluyor.
İK
departmanı olarak yeniliğe son derece önem verdiklerini aktaran ING Bank İnsan
Kaynakları ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı Seçil Refik, bu bakış açısıyla
birlikte tüm alt yapıyı yenilediklerini ve süreçleri mobil hale getirdiklerini
aktarıyor. Çalışanın rahatlığını düşünerek hareket ettiklerini belirten Refik,
bu değişiklikleri yapmadan önce onlara fikirlerini sorduklarını ve buna göre
düzenlemeye gittiklerini ifade ediyor. Önümüzdeki dönemde daha esnek bir
çalışma ortamı yaratacaklarını dile getiren Refik, ING Bank İnsan Kaynakları
ekibi olarak yürüttükleri süreçleri ve geliştirmeleri anlatıyor.
İK
bölümünüz kaç kişiden oluşuyor ve ekibiniz hangi süreçleri yönetiyor?
ING
Bank İnsan Kaynakları bünyesinde ana hatlarıyla İşe Alım, Yerleştirme, İş
Ortaklıkları, Ücretlendirme ve Yan Haklar, Yetenek Yönetimi, Eğitim ve İş
Geliştirme başlıkları altında 54 kişiyiz. Yüzde 50’lik bir bölümümüz İş
Ortaklıkları bölümünde çalışıyor. İş Ortaklıkları iç müşterimizle muhatap olan,
İK ihtiyaçlarını ilk duyan ve çözümleri getiren grup. İstanbul ve 70 şehirdeki
süreçler buradan idare ediliyor. ING Bank’ta İK hep “on-açık” dedik ve
Kahramanmaraş’ta İKON adını verdiğimiz İK çağrı merkezi servisini kurduk. Bu
uygulama ile çalışanlarımızın günlük İK ihtiyaçlarına çok daha hızlı yanıt
verebiliyoruz. Şu anda çalışanlarımızın İK alanındaki ihtiyacının yaklaşık
yarısını bu sistem üzerinden çözebiliyoruz. Bu oranı yüzde 90′a yükseltebilecek
şekilde yapılanmamıza devam ediyoruz.
İçerideki
uyumu nasıl sağlıyorsunuz?
Bütün
ekibin ortak özelliği çalışanlara çok hızlı cevap vermeye ve çözüm üretmeye
çalışması. Bu nedenle bazen süreçlerin dışında gelişen talep ya da ihtiyaçları
herkes karşılamaya çalışabiliyor ve bu sefer iletişim kopuklukları
yaşanabiliyor. Bunu rahatlatabilmek için iki tane çözüm üzerinde çalışıyoruz.
Bu çözümlerimizden ilki, çalışanlarımızın fiziksel temasa girmeden hattımıza
ulaşarak sorunlarını çözüme ulaştırdıkları İKON çağrı merkezimiz. İkinci olarak
ise, İnsan Kaynakları altyapımızı değiştiriyoruz. Bence bugüne kadar bilinen en
büyük yanlışlardan biri İK altyapısının departmana ait olduğunun düşünülmesi
fikri. Aslına bakarsanız bu çalışana ait bir alt yapı ve içindeki bütün bilgiler
çalışana ait. Bu nedenle, süreçleri çalışanlarımızın kendilerinin
başlatacakları, yürütecekleri ve sonlandıracakları; yani daha fazla sorumluluk
üstlenecekleri bir platforma geçiyoruz. Web ortamını bir kenara koyup
çalışanlarımızın direkt mobil üzerinden her türlü ihtiyacına ve güncel
bilgilere ulaşabileceği bir alt yapı kuruyoruz. Bu sistemi, 2016’nın ilk
çeyreğinde kullanıma açacağız.
Ekip
olarak en çok odaklandığınız konu nedir?
Yenilik
ve deneyim ING’nin her alanda olduğu gibi İK yönetiminde de en fazla vakit
harcadığı konu. İkinci olarak da bütün süreçlerde basitlik, yalınlık ve
çalışanın birebir yetkilendirildiği kendi kendine çözüm üretebildiği sistemler
geliştirmek. Çünkü inanıyorum ki karışık, iletişimin kopuk olduğu süreçlerde
İK’nın sorumluluğu fazlasıyla kendi üzerine alma güdüsü var. Hayatımın 15
yılını pazarlama ve müşteriyi anlama üzerine harcadığım için bu görevde de
direkt o gözlüğü taktım. Müşteri, istediğini anında, her araçtan iletebildiği
ve kendi kendine yönettiği bir süreçte mutlu oluyor, iyi bir deneyim yaşıyor.
Böyle bir sistemde aynı zamanda İK; bilgi odaklı, çalışanlara danışman
olabilecek, gelişim, terfi ve kişisel sorunlara daha fazla zaman ayırabilecek
kısaca iyi bir çalışan deneyimi sunabilecek bir yapıya kavuşuyor. Biz, müşterinin
sorununu çözmek, memnuniyetini sağlamak için buradayız ve yapacağımız çok şey
var.
Bir
adayda olması gereken nitelikler nelerdir?
Çalışanlarımızın
sorumluluk ve inisiyatif alabilen, yeni şeyler hayata geçirmek için istekli, iç
motivasyonu yüksek, bir işi başarma konusunda hevesli ve başarıdan tatmin olan
kişiler olmasını bekliyoruz. Bir de hata yapmaktan korkmaması, düştüğünde bir
daha kalkabilecek inanca ve motivasyona sahip olması gerekiyor. Bir insan
sabırlıysa, azimliyse ve öz farkındalığa sahipse altından kalkamayacağı iş yok
diye düşünüyoruz. Değişime ve gelişime açık, teknolojiyi takip eden, bundan
keyif alan, sorgulayan ve hızlı adapte olabilen profiller bizim için olmazsa
olmazdır.
En
çok hangi pozisyonda işe alım yapıyorsunuz?
Çağrı
merkezimize, operasyon merkezimize, mobil satış ekiplerimize ve şubelerdeki
gişelerimize en fazla alımı yapıyoruz. Her yıl 500 kişi civarında işe alım
yaptığımızı söyleyebilirim. Hem büyüme var bunun içinde hem de eksilmeyi
giderme. Yeni mezun ve bankacılığa sıfırdan giren kişilere de ciddi yatırım
yapıyoruz. Nitekim Kahramanmaraş‘ta yer alan ve bankacılık üssümüz olarak
nitelendirdiğimiz Operasyon ve Çağrı Merkezimizi aynı zamanda sektöre nitelikli
insan kaynağı yetiştiren bir okul olarak konumlandırıyoruz.
Sizce
çalışanı bağlı tutmak mı önemli, yoksa çalıştığı süreç içinde mutlu olmasını
sağlamak mı?
Çalışan
kendini daha fazla geliştirebileceği, konfor alanından çıkıp yeni şeyler
deneyimleyebileceği bir alanda bile ona görev ve sorumluluk verecek cesur bir yönetimin
olduğunu; başarılı olursa ilerlemek için önünde hiçbir engel bulunmadığını,
kurumunun ona sürekli yatırım yapacağını bilirse doğru yerde demektir. Bu da
beraberinde mutluluğu getirir. ING olarak biz daha çok, mutluluğu kişinin
gelişim fırsatına sahip olmasına ve farklı alanlarda iş yapma isteğine, farklı
projelerde yer alma iştahının olmasına bağlıyoruz. Bağlılık, yaptığın işten
mutluysan, o temeller üzerinde filizlenen bir sonraki adım bana göre. Bununla
birlikte, çalışan memnuniyeti bizim için çok önemli. Global platformda
yönetilen, her yıl gerçekleştirilen bir çalışan bağlılığı anketimiz bulunuyor.
Genel Müdürlük bünyesinde, grup müdüründen başlamak üzere verilmiş, çalışan
memnuniyeti alanında hedeflerimiz var. Anket sonuçlarımız globalde değerlendirilip
raporlanıyor. Sonuçları birimlerle paylaşıp aksiyon planı oluşturmalarını
bekliyoruz. Birimler de odak gruplarla sonuçları değerlendirip görüş bildiriyor
ve ona göre çalışanların daha mutlu bir ortamda çalışmaları için aksiyon
alıyoruz.
Çalışanlara
kendilerini geliştirmeleri için ne gibi olanaklar sunuyorsunuz?
Türkiye’de
bankacılık sektörü lokal odaklı çalışıyor. Uluslararası çok fazla banka
olmadığı için çalışanlar o hissi yaşayamıyorlar. Biz, çalışanların yurt dışını
deneyimleyip kendilerini geliştirmelerine önem veriyoruz. Bunun teknik anlamda
sağladığı katkıların yanı sıra, aynı zamanda farklı kültürlerin iş yapış şekli
ve modelleri hakkında fikir vermesi açısından da önemli olduğunu, daha güçlü
bir iletişim yeteneğine olanak sağladığını düşünüyoruz. Önceliğimiz kişisel
gelişim ve kültür transferi. Ayrıca, ING Uluslararası Yetenek Programı
kapsamında her yıl 10 kişiyi ING Ailesi’ne dahil ediyoruz. Bu kişiler ING
ülkelerinde uluslararası kariyer yapabiliyor. Bununla birlikte çalışanlarımız
kısa dönemli veya uzun dönemli olarak yurt dışındaki ING iştiraklerinde görev
alma fırsatına sahip oluyor. Bundan üç yıl önce yurt dışına yönetici ihraç
edeceğiz demiştim, şu an bunu yapıyoruz ve bundan gurur duyuyorum.
ING
Bank İK’sını önümüzdeki dönemde neler bekliyor?
İnsan
Kaynakları alanında iletişimin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. İş bittikten
sonra sadece o projenin iletişimini yapmak için değil projeyi henüz
şekillendirirken iletişim ekibimizle beraber çalışmak yönünde bir modelimiz
var. Aynı zamanda çalışan deneyimine odaklanan bir departman kurduk. Çalışan
Deneyimi, bütün İK süreçlerini çalışanlara sorarak yeniliyor. Aynı bakış
açısını, bankanın yenilemek veya iyileştirmek istediği alanları hep beraber
çözüme ulaştırmak için kullanıyoruz. Hiyerarşiyi ortadan kaldıran bir model
üzerinden ilerliyoruz. Birlikte yaratmanın gücüne inanıyoruz. Çalışanı
yetkilendirdiğimiz, inisiyatif verdiğimiz bir sistem bu. Örneğin, geçen yıl
Haziran’da çalışanlarımıza 2020’de nasıl bir kurum olmak istiyorsunuz diye sorduk.
Dönüp baktığımızda belli başlıklar ortak beklenti olarak ortaya çıktı. Bunların
çözüme ulaşması için tekrar çalışanları görevlendirdik. İK olarak fark ettik
ki, 2020’de herkes çok daha esnek çalışma şartları istiyor. Bu sadece sabah şu
saatte geldim, akşam şu saatte çıktım değil. Evimden de çalışabileyim, tamamen
iletişim kanalları ve daha kullanıcı dostu uygulamalar üzerinden işlerimi
yapabileyim. Onların isteğiyle bir yıl içinde masaüstü bilgisayarları tamamen
atıyoruz. İK alt yapısını mobile yönlendiriyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme