ENERJİ SEKTÖRÜ MAAŞLARI:
2016-2017 yıllarında enflasyonun %10 olması durumunda NET maaşların aşağıdaki gibi olacağı tahmin edilmektedir:
2016-2017 yıllarında enflasyonun %10 olması durumunda NET maaşların aşağıdaki gibi olacağı tahmin edilmektedir:
Haber
» Enerji » Enerji ve ticareti
Enerji
EBRD
Türkiye’de sürdürülebilir enerji finansmanına hız veriyor
Dağıtımda
siber güvenlik eylem planı oluşturulmalı!
Akenerji
‘akıllı elektrik’ çözümleriyle satış grafiğini yükseltiyor
UGETAM
ENERJİ SEKTÖRÜNÜN EĞİTİM İHTİYACINI KARŞILIYOR
Barışçıl
Nükleer Enerjinin Yaygınlaşması ve Kullanımının Sınırlandırılması
23.
Dünya Enerji Kongresi’nde konuşma yapacak 100 isim belli oldu
Berat
Albayrak Enerji Bakanı oldu
Türkiye
ekonomisi karbon yoğun bir resim çiziyor!
Türkiye
gönüllü karbon piyasasında ana aktör konumunda!
Küresel
ısınmayla mücadelenin ‘kalbinde’ enerji sektörü yer alıyor!
Güncel
Haberler
EBRD
Türkiye’de sürdürülebilir enerji finansmanına hız veriyor
Engin
Kuzucu: Enerjide bağımlılıktan kurtulmanın çözümü Türkiye'nin rüzgarlarında
Aksa
40 bin jeneratör üretimi ile küresel enerjinin nabzını tutuyor
Tekno
Ray Solar’dan toplam 60 mw’lık 8 yeni proje
Almanya'da
nükleer geriliyor, yenilenebilir enerji artıyor
Volkan
Ediger: İran’la enerji işbirliğimiz güçlenebilir
Elektrik
dağıtım sektörünün amiral gemisi: BEDAŞ
Yenilenebilir
enerjinin payı 2020’de %26’yı aşacak
Başkent
elektrik şebekesi SCADA ile daha akıllı
ABB
geleceğin enerji ağlarını şekillendiriyor
Enerji
ve ticareti
19/11/2012
- 14:42:00 sfasf
Bir
zamanlar yetip yetmeyeceğini, daha fazla elektrik üretebilmek için santral
yapımlarını nasıl gerçekleştireceğimizi, nasıl finansman kaynağı bulacağımızı,
tasarruf edebilmek için ise, “Üç lambadan birini söndürmek!” düşüncelerini
tartıştığımız ve elektrik kesintilerini yaşadığımız yıllardan, şimdi
enerjinin-elektriğin ticaretinin nasıl yapılacağını konuştuğumuz dönemlere
geldik.
|
More
Etiketler:
süreyya yücel özden
yucel_ozden.png
Ülkemizdeki
bu değişimin iyi anlaşılması ve dikkatle değerlendirilmesi geleceğimiz için
önem taşıyor. Çünkü enerjide arz güvenliği sağlanamaz ise, ülkemizin ekonomik
ve sosyal kalkınmada elde ettiği gelişmeler sürdürülebilir olmaktan çıkar.Özel
sektörün enerjide rol almasının istenmesi, öncelikle kamunun yatırımlara ayırabileceği
kaynakların yetersizliği nedeniyle gündeme geldi. Bu soruna çözüm bulmak
amacıyla, 1984 yılında 3096 Sayılı Yasa uygulamaya konuldu. Kanımca söz konusu
yasanın Türkiye’de elektrik sektörünün özelleşmeye açılışında tarihsel bir
öncülük rolü olduğunu kabul etmek gerekir. O yıllarda bu konu düşünülmemiş ve
böyle bir yasa çıkarılmamış olsa idi, bazı santraller yapılamayacak ve elektrik
üretiminde darboğazlar yaşanabilecekti.
3096
Sayılı Yasa, daha çok, “Yap-İşlet-Devret” finansman modelini gündeme getirdi.
Daha sonra da, 3996, 4283 ve 2001 yılında da 4628, sonra 4046 sayılı yasa ile
diğer başka yasalar uygulamaya konularak enerji sektörü -yasal ortam olarak da
olsa- özelleştirilmiş duruma getirildi. İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle
duruma baktığımızda, elektrikte iletim konusu hariç olmak üzere, üretim ve
dağıtım konularının tamamen özel sektör sorumluluğuna verildiği bir “serbest
piyasa” ile karşı karşıya olduğumuz görülüyor. Bu durum tam olarak böyle mi,
yasal düzenlemeler beklentileri karşılayabiliyor mu, “şeffaf, mali açıdan
güçlü, gerçek rekabete açık, bağımsız olarak işletilen ve düzenlenerek
denetlenen bir piyasa” oluştu mu gibi sorular halen zihinlerdeki yerlerini
koruyorlar.
Biraz
da endişeli bir durumu belirten bu soruların nedeni, sektördeki bazı temel
yakınmaların çözümlenmemiş veya açıklığa kavuşturulmamış olmasından
kaynaklanıyor. Nedir bu temel yakınmalar?
Özetle belirtmek gerekirse; arz güvenliği endişesi toplumun bir kesimine
göre fiyatlarda ucuzlama olmayışı, diğer kesimine göre maliyeti yansıtmayan
fiyat uygulamasının sürdürülmesi, yüksek kayıp-kaçak oranları, bazı
özelleştirme uygulamalarında hukuki altyapının iyi hazırlanmaması, piyasada tam
rekabetin ve tam bağımsız bir denetimin oluşmaması, ilgili mevzuattaki
karmaşıklıklar, yatırım projelerinin hazırlanmasında ve kabulündeki
yanlışlıklar ve hatalar gibi konular ve bunlara ilişkin ayrıntılar yakınma
konuları olmaya devam ediyor.
Enerji
sektöründe ticareti düzenlemek, özelleştirme yapmak ve piyasa oluşturmakla
ilgili çalışmalar, ülkemizin her konuda kendine özgü koşulları dikkate alınarak
yapılmalıdır. Aksi tutumlar herkes için üzüntü verici olur!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme